Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Geçerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarlı, Makbul, Muteber
- Özdevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Katlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Çaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı, Diken
- Merhum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Binici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
- Kuyu Anası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
- Makaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Kuyudat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Sabırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
- Köstebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca
- Müfreze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi Deste
- Allame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Bilgin, Çok Bilen
- Duman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Kötü, Tütsü, Tütün, Yaman
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Hudutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırsız, Sonsuz
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Sağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
- Defolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Savuşmak, Çekilip Gitmek
- Kaybetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Gözbağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllüzyonist
- Kosmos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acun
- Muvazeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Ergonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilim, İşlev
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Dağıtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshedilmek, Tevzi Edilmek
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Teneffüs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Mevhibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Vergi
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Prensip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü