Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Soytarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban
- Teşkilatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçü
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Kaşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Nadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Değin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Kadar, Sincap
- Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Çokeşlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Poligami
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- Rengarenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Renk, Alacalı
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Temaşaya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahnelemek
- Kravat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı
- Piyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Yuvalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Artırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf, Tutum, İktisat
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- İleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- İncelmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
- Öten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Pörsümemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Tirbuşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Ortaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak, Şeriklik, Şirket
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Merhametsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
- Hafifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnice
- Şövale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Katılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Pimpirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Gücük Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şubat
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Büyülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü