Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Adaletten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
- Vesveseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli, Kuruntulu
- Zammetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Elçekmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş Olma
- Salman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Başına Buyruk
- Paradoksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Hazırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Yetişmek
- Dekont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap Dökümü
- Karık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Ruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Söylence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
- Vasıtalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Hatasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgısız, Doğru
- Denaet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Çöllük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Vâsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Engin
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
- Hayal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemek
- Muhasebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık
- Öfkelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Merhum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Havaneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havandeste
- Ofis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Daire, Yazıhane, İşyeri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü