Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kıvanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet
- Kabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Reji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim, Yönetme
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Önerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif, Takrir
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- Numune kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
- Heveslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Mahcubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Narenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Uca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Uhuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
- Sonsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aposteriori
- Salkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Sefir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi
- Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komple, Meşgul, Yoğun
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Arz Cazibesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Vecibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
- Vesvesesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilsiz, Kuruntusuz
- Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Senkronizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşleme
- Yazıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
- Özvarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis
- Seyahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
- Zira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çünkü
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- İdea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir
- Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
- Tazeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek
- Cılızlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Zayıflamak
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü