Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Gonca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomurcuk, Konca
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Uyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Tembel, Uyuşuk
- Tapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabut
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Ökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Gaita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı
- Direşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebat
- Sadık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Doğru, Gerçek, İçten Bağlı
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Bayrak Direği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder
- Numaracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- İstimal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Akşam Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam Çağı
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Yer Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
- Yüznumara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Ayakyolu
- İnamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalleş
- Deliduman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delice, Atılgan
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- Mahsuben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Rüçhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Öncelik, Yeğlik
- Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
- Şarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolum, Yükleme
- İkmale Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borcu Olmak, Payize Kalmak
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
- Koşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, İzlemek, Kaçmak, Kovalamak, Yüğürmek, Terfik Etmek
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- İfade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlatım, Tabir, Deyiş
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü