Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
- Kendi Kendine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- İç Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dekoratör
- Erinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
- İncelemeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Kaymış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Hanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
- Görünüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara, Zevahir
- Yeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı Oğlu, Kardeş Oğlu
- Kiyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varışlılık, Akıllılık
- Kavruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Tartaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Usûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
- İttihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Birlik Kurma, Bir Olma
- Zarafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Filhakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu, Gerçekten, Hakikaten
- Eski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
- Seçilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Seçme
- Esenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selam
- Açık Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Müzayede
- Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Esen, Kurtuluş
- Apayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
- Endaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Yerden Bitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Bahsetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Sebzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Mihver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen, Önemli
- Yurtsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatanperver
- İnvariyant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmez
- Seferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolcu
- Yinelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak, Tekrar Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü