Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yer Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Gelin Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenge
- Donanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Süslenmek, Tezyin Etmek
- Stres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerginlik
- Tarhana Çorbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Girev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
- Işıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Tutam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Onarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamir
- Şeffaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Saydam
- Nohut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye
- Alayişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Münhezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Molla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, İmam
- Merkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
- Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Haliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Sıhhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Esenlik; Doğruluk
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Gümüşgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Cimri
- Raşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek
- Sabote Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalamak
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- İncir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Dayamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
- Babayiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mert, Güçlü, Yürekli
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Medeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
- Misli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Katı
- Mütefekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Pena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
- Yanılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanlış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü