Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Guru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Fişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşun
- Nemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetli, Terilli, Islak
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Selef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
- Etraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Ayrıntılı
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
- Zelzele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Sarsıntı
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Envai Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbenev
- Huzursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Gergin, Karmakarışık, Rahatsız, Tedirgin
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- İnzibatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Müsrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
- Nesib kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Berkitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Sarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer
- Özensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik, İtinasızlık
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- İstilacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstevli
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- Tekâsüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Yoğunlaşmak
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
- Başkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Farklılık Kazanmak, İstihale Etmek, Bozulmak
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Hayatağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Sıcak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsti, Hamam
- Sağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Katıksız, Canlı
- Yüklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Varlıklı
- Esasından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden
- Demir Kapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıknatıs
- Vefasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü