Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Topa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tomar
- Ölçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Kadran, Mikyas
- Yalaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Ürpermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Meşrubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek, İçkiler
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Sakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
- Kargıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet, Telin
- Hava Tebdili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Başı Yerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Berk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
- Bimana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız, Yersiz
- Nümayende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
- Bağıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Ihlamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cöke
- Muahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Ağırbaşlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
- Alesta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte
- Durak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanacak, Mevkif
- Yetirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
- Bulutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebülöz
- Darıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
- Ark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Açık Oluk, Cetvel, Kanal
- Yetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Nevroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Voleybol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçantop
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Çalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Sakat
- Temadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Kakırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Mevzii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü