Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Cüzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
- Sık Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Eke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Kasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Soraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Anket
- Beyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev
- Tepelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziştirmek, Hırpalamak, Yakşıca Dövmek
- Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Beynelhalk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enternasyonal
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Tutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
- Göynük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- İstop Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Kıvırcık Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Sendikacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- İdari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetimsel, İnzibati
- Bile Bile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
- Epiderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
- Müebbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Ömürlük, Yaşadıkça
- Orta Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim
- Ati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Gelecek
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Alkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak
- Dinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Manikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbakımı
- Dayanıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Metin, Devamlı, Dözümlü, Güçlü, Pek
- Meğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme
- Bu An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Azizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü