Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
- İbnelik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Kudret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Güç, Erk, Erke, İktidar, Zenginlik, Ker
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Maestro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Müzik Ustası; Orkestra Şefi
- İşlemez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Kenef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
- Plaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
- Omurga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
- Potpuri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaca
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- İfa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
- Hadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Riayetkâr Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Matbaacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımcı
- Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- İzci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lepirci, Keşşaf
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Siyahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- İplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp
- Balçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabza
- Tempo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Gidiş, Sürat, Tarz, Vuruş, Yol, İlerleyiş, Gelişme Hızı
- Trikotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgücülük
- Afişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Nitelemek
- Teklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Şuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
- Terütaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Yalpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Görevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Özel Olarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hususen
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü