Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sene
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Dingildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Kuşkulanmak, Oynamak, Sallanmak
- Yıpranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- Süzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Süzgeç
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- Karmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta
- Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
- Yaradılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
- Terennüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Meşakkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Buluğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erinlik, Erin Olma, Baliğ Olma
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
- De kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
- Bürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Çevrinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavaf Etmek
- Bayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Perva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Çekinme, Sakınma, Korku
- Fanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camyuvar
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- İnkisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua
- Göğüslük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Seretan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Tutya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çinko, Sürme
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Karakteristik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksel, Özyapısal
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Röfle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü