Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Direşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebat
- Hazne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Hazine
- Andırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analoji, Benzeşim
- İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İçtima, Meclis, Oturum
- Devirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Yıkmak, İçmek, Yuvarlamak
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Bando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka, Takım, Topluluk
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- İlaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
- Yoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Araştırmak, Bakmak, Kontrol Etmek
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Kızoğlankız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Payan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
- Olgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
- Solgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
- Lisans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- İnce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Kibar, Nazik, Edepli, Narin, Nüktedan, Yufka, Zarif, Zayıf
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Ekol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoldam, Meslek, Okul
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Üreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenasül
- Sevinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyet
- Gariban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Garip, Kimsesiz, Zavallı
- Astana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Karakolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- Mızraklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargılı
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Mutena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Seçkin, Özenli
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Meblağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutar
- Fors kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Kam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü