Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Devirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Yıkmak, İçmek, Yuvarlamak
- Halkoylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Referandum
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Fakül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benek
- Müsrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Arlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Utanç Duymak, Mahcup olmak
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Kusursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Harika, Mükemmel, Tam
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Levber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Tanıtma Adı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Küçümencik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
- Kafatası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelle
- Gözyaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş
- Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Gürültü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hengâme, Patırtı, Şamata
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Sıkı Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sansür
- Uşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahim
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Ahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
- Ahraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Aleyhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
- Frapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpıcı, Göz Alıcı
- Murahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
- Kaynaklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Çörek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Kurs, Hamur İşi, Yiyecek
- Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Benzeyen, Andıran, Yaklaşan, Dip dibe, Akraba, Dost, Arkadaş, Uzak Olmayan, Doğru
- Mayalanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimar
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Esmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü