Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Küçülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Ufalmak
- Sargaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Kinematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimbilim
- Harç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf
- Konuksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Çeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
- Büyüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
- Sağgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basiret
- Pilleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Eren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli
- Çabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
- Püskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Meşru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
- Donanma Gecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Kopça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Hava Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Düşünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Şûra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Kurul
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- İstemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Dilemek, Arzulamak
- İsnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükleme, İftira, Atfetme, Üstüne Atma, Yastama
- Umman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talay, Okyanus
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Beliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Tasa
- Katletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Asan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Can kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşama, Ruh, Birey, Emanet, Gönül, Güç, Hayat, Kişi, Sevimli
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü