Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İmamkayığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Komünist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızıl
- Zayi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Seme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Sersem, Beceriksiz
- Yalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Alev, Basit, Bezeksiz, Çıplak, Dal, Düz, Süssüz, Burhan
- Lipom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağur
- Titrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
- Sıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Yola Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenme, Yazgı, Değer Verme, Önemseme
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- Başkalaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihale, Metamorfizm
- Kepez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Muhabirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkmanlık
- Lafçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Dedikoducu, Geveze
- Ara Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Perhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, Oruç
- Perişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Dağınık, Harap, Karmakarışık, Pejmürde, Perakende, Zavallı, Bozgun, Ezgin
- Toplama İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı
- Bordro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel, Siyahe
- Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Dinamit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
- Hami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözeten, Koruyan, Koruyucu, Kayıran, Kayırıcı, Velinimet
- Müzayede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma, Artırma
- Işıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak
- Dikizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Haris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymaz, Aç, Açgözlü, Hırslı, İstekli, Soğumsuz
- Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Uzunluk Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Ulus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet
- Civelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Sokulgan, Sevimli
- Katılımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege
- Fiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalı
- Duyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü