Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Mahlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme Ad, Tahallüs
- Şayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğer
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Hususen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Gökyüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Hava, Sema
- Şeffaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydamlık
- Ussal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasyonel, Akli, Makul
- Fake kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyk, Gastan
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
- Nakliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacılık
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Abidik Gubidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk
- Müflis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batkın, İflas Etmiş
- Tiryaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Vazgeçemeyen
- Oyunbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci, Oyuncu, Palyaço
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Güvenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinaden
- Kapitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Atak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit
- Habitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Triko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
- Takas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
- Şaşakalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Şaşırmak
- Kinayeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik
- Maişet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik, Dirlik, Geçim
- Şerefsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuzluk, Alçaklık
- Plaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
- Turunçgiller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenciye
- Aylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü