Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şehbender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsolos, Elçi
- Tecemmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Yarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun, Rekabet, Yarışma, Müsabaka
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Ezber Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Hudutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırsız, Sonsuz
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- Desen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış, Tasvir
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- Ahzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Agresif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın, Taşkın, Saldırgan
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
- Zorunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk
- Onaylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek, Denetlemek, Paylaşmak, Tasdik Etmek
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Hindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Şaşkın
- Müzd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
- Muhakeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Örgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteazzi
- Bibliyofil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
- Tınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınlamak
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Eğitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
- Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Çözümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil Etmek, Analiz Etmek
- Savak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak
- İstilacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstevli
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Hapsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türme
- Kepenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere Kapağı
- Külhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennemlik
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Evermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek
- Çömlekçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Çömlek
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü