Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Onaylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek, Denetlemek, Paylaşmak, Tasdik Etmek
- Böbürlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklenmek, Övünerek Kabarmak, Kurulmak
- Boş Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- İkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak
- Bitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Tükenmez
- Harek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Yenileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modernleşme
- Üst Üste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkışık
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Kabul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Yanka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Film
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- Kefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Prostela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- Arkalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Hareketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimli, Aktif, Atak, Canlı, Faal, Kıvrak, Oynak, Devingen, Müteharrik
- Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Hâkimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Hüküm
- Onama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Limonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Derecesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Oluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Sıhhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Esenlik; Doğruluk
- Rehavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Vertikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Vehimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Mürebbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü