Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Lağlağıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaklaban
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- Çavlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Şelale
- Duman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yok Etmek
- Yekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
- Muamele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Müşahede Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
- Sinirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazmetmek
- İstimzaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Geçmişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Analiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil, Çözümleme
- Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Hissedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
- Helikopter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buralak, Dikuçar
- Spot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Hasbihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi, Sohbet
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Ululamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
- Köstebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Ailevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaile
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
- Zamme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötre
- Sançmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Saplamak, Rekzetmek
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- İlgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edat
- Gezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Yolculuk, Seyahat
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Oturmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Salmış, Yerleşik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü