Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Kestirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese
- Tesanüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Hesap Pusulası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Kâmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Mükemmel, Olgun, Erişkin, Yetkin, Eksiksiz, Ağır Başlı
- İzoterm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşısı Eğrisi, Eş Sıcak
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Öncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takaddüm; Pey Akçası
- Hınzırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domuzluk
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Alışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Ferdası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Ulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Ek, İlave, Katkı
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- İlham Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
- Klarnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırnata
- Satmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslamak, Vermek
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Abus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Çatık Yüzlü, Garip, Acayip, Garip
- Doğruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Gerçek, Hak, Namus, Sıhhat, Dürüstlük
- Alan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
- Gücenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Darılmak, Ikınmak, İncimek, İncinmek, Kırılmak
- Haklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- Lojman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut, Devlet Evi
- Çıkkınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Şişmek
- Kar Uçkunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığ
- Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Akıl
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- İcabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Kabul Etme, Razılık, Varma, Razı Olma
- Titizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü