Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Kesilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat
- Rekzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Saplamak
- Abıhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi Su, Dirim Suyu
- Fen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Bilim, Hile
- Jale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Şüpheli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulu, Kötülükçü, Zanlı, Çirkin
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Aracısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğrudan
- Gayretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
- Nakıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Eksik, Noksan
- Kıytırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
- Larpadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Özetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa Etmek, Kısaltmak
- Eseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantık
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Şek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Bulunmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymetli, Nadir
- Galip Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Susığırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Hercai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken, Yeltek
- Tevdiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım, Mevduat
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Kamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
- Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Ergonomik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, İşbilimsel, Elverişli, Kullanışlı
- İdarecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
- Tanıtma Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Gücenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Aheste Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Kartpostal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Yâd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Halk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü