Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Üfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğriltiotu
- Kavga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Kesinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fasıla, Tutma, Tutulma, İnkıta
- Uyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Tembel, Uyuşuk
- Sakıncasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin
- Cembiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer
- Mukadderat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı, Talih, Alın Yazısı
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
- Glayöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgunkılıcı
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Çayhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayevi
- Dedektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Uyuşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin, Uyuntu, Pısırık, Sünepe, Süst, Tembel, Uyuşmuş, Gevşek
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
- Enişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
- Lot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
- Nifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, Ara Bozuculuk, Ayırga, Ara Açıklığı, Karıştırıcılık, İkiyüzlülük
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Mihmandar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Tavzif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevlendirme
- Tabiilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık
- Görünüşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sureta
- Reddol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defol
- Derlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Öge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahi; İlke, Unsur, Eleman
- Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Duyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Çıkmak, Vurmak, Yansımak
- Erginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek; Reşit Olmak
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Hamile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü