Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Yadsımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak
- Şefik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşfik, Sevecen
- Bükülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sene
- Hicret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Bibliyofil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
- Sermest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Esrik
- Anahtarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilingir
- Aday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
- Haymana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel
- Kırıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
- Tavizcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncülük
- Manidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manalı
- Tevkifhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutukevi, Mahpushane, Cezaevi, Hapishane
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Uzuv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye
- Adet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tane, Sayı
- Zıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Tezat
- Gangster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut
- Yaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman, Huysuz, Kötü, Beğenilen, Fena, Korkulan
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Gıdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besinli, Besleyici
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Silme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptal, Tamamen
- Katışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
- Raddelerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sularında
- İltihapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangısız
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Merlanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Ebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
- Sadaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Tahrip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Doğal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Sakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susmuş, Müsterih, Sessiz, Sütliman
- Nötr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Yansız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü