Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Veri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Data, Done, Muta, Malumat
- İmar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abadanlık, Abatlık, Bayındır, Bayındırlık
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Patlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Tesviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzleme
- Kapatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
- Yemeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
- Avatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profil, Mevcudiyet, İnmek
- Bağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Aslansütü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- Ateş Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya
- Sportmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- Aşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Kötü, Adi, Bayağı, Hor, Süfli
- Hırsızlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
- Serbestlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık, Azatlık
- Mehabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yüce
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Haberli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıklı, Agâh, Haberdar
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Sağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ker
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Eziyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Odak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Mihrak, Özek
- Borç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Cahiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Atıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Becerikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Hünerli, Mahir, Maharetli, Yetenekli, Acar
- Emperyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
- Afra Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Çalımla, Fiyakayla, Gösterişle
- Jokey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binici
- Boğunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım, Kasvet, Üzüntü
- Fevkalbeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst İnsan; İnsanüstü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü