Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kapatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
- Tahliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltma, Salıverme, Serbest Bırakma
- İstif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma, Stok
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Arzu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Kabul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
- Atlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak
- Hercümerç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Branş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
- Leğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havsala
- Helâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, WC, Abdesthane, Yüz Numara, Ayak Yolu
- Elezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadist
- Lanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
- İğne Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Yapmak
- Kakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtişmek, Dürtüşmek
- Yazılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak, Geçmek, Girmek, Sevmek
- Temelinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Çeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtte Bir
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Hayırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız, Yararsız, Asi
- Mekik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Gemisi
- Dileyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Akrobat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Baldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümce
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Yontucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraş
- Yadırgamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, Alışmak
- İhtiraslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkulu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü