Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Çağ, Aralık, Saat, Adar, Devir
- Taksirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- İllüstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeme
- Yanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Berhudar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Çapanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başa Dert Olacak Durum
- Hazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amade, Tayyar, Anik, Müheya
- Doğuştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtri, Yaradılıştan
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Bedreftar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
- Unutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Bırakmak, Çıkmak
- İşveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi
- Zarafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Nezaket, Zariflik, Güzellik
- Uçarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Hovarda, Haşarı, Bozgun, Havai, Sefih, Aşırı, Çapkın
- Jüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telis
- Ahretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besleme, Besleme Kız, Beslek, Evlatlık
- Vasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
- Başöğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Tahmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranlama, Hesap, Keşif, Oran, Kestirme, Düşünme, Tasınlama, Tasın
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Matbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılı
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Anane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Örf
- Cevahirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Revalüasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer Artırma
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Alma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, İktibas, Kabız, Transfer
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Yısa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Yatak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşek, Denk, Mecra, Şilte
- Meşhut Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
- Alkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Eleğimsağma, Gökkuşağı, Alaimisema, Kavsi Kuzah
- Dejenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuzlaşma, Yozlaşma
- Oşinografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizbilim
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü