Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pedikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakbakımı
- Başvezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Kenar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Direkt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız
- İbra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
- Üzülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Alkolik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici
- İcatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Meydan Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rest Çekmek
- Meknuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı
- Filvaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Vakıa
- Çirozluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık
- Değmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Maharetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Usta
- Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kim
- Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- Tesviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzleme
- Müdana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Tekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Teklik
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Mai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Höyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgan, Tepe
- Dayanıklılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metanet
- Vehimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
- Seleksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Yarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası
- Embriyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Işıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Mütehassıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
- Şûra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Kurul
- Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak, Götürmek, Dokunmak, Bitmek, Çekmek, Çıkmak, Dökmek, Gitmek, Salmak, Serpmek, Sevk Etmek, Vurmak, Yaşamak, Yeşermek
- Ferahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Dolaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü