Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası
- Çözümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analiz, Tahlil
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Sahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçekten, Doğru
- Tafsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Ayrıntılama
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
- Prensipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkesiz
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Katlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül Etmek, Dayanmak, Çekmek, Dözmek, Götürmek, Hazmetmek, Kaldırmak, Taşımak, Yutmak
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Sıkıntısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Rahmetlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Nüzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, İnme
- Mütalaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Arıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Arılaştırmak, Paklamak, Tasfiye Etmek
- Dizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
- İki Paralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Orman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşe
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Garet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Şavk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- Yarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buçuk, Eksik, Noksan, Sakat
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Budak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Sentaktik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimsel
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Bugünlerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
- Yapmacıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü