Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
- Bir Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Devinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldanmak
- Deniz Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
- Friksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovma, Ovuşturma
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Katil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Ahitname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Bilmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmaca, Muamma
- Haklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk
- Sıçandişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Hayta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Haylaz, Serseri, Apaş
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Sahur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obaştanlık
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Zeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Anafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Çevrinti, Çevri, Burgaç, Girdap
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Tapıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Saadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Mut, Ongunluk
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Sükûnetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin
- Topless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstsüz
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Sere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sele
- Lisan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil, Zeban
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü