Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Müdafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunucu
- Savunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa Etmek, Korunmak
- Tahliye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Dümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Hile, İdare, Sükkân, Yönetim
- Bodrum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirizemin
- Tamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tüm
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Taba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütünrengi
- Siklamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
- Vacip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Katılımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege
- Yanlışlıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Kazara, Sehven
- Yansıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Kumkuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömlek
- Aramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Yoklamak, Aktarmak, Bakmak, Beklemek, Özlemek
- Avangart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Külot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don
- Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok, Varlıklı, Zengin
- Boğumlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Akşam Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam Çağı
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kere, Kez, Sefer, El, Kat, Misli, Nöbet, Öğün, Yol
- Besi Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Feminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Deşifre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözülmüş, Açıklanmış
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Sersefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Yoksul
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Büküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kıvrım
- Koyun Bakışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Silmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Çiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şebnem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü