Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Put kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Haç, Fetiş, Sanem, Tapıncak
- Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
- Majüskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genil İmce
- Dolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Ötürü
- Akça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Beyaz, Para, Nakit
- Kafeterya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Vaiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
- Riyaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- Kamer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay
- Uyanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Depreşmek
- Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Taş Kömürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Kömürü
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- Tarh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
- Celil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
- Seretan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Su Sığırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Pazıbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolçak
- Gelecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Encam, İleri, İstikbal, Müstakbel
- Olabildiğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Afiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Keyif, Sağlık
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Siklamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
- Bandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Atik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seri, Çabuk, Çevik, Kıvrak
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Ekşimik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- İşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Tasavvuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemselcilik, Sufilik
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü