Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Ücret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Bedel, Eder, Vergin, Müzd
- Girişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Sarılmak, Tutmak, Teşebbüs Etmek
- Öğüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, Nasihat
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- İsraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak, Savurmak
- Maskara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlendirici, Soytarı, Rastık, Hoş, Rimel, Sevimli, Rezil
- Hacim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylum, Cirim
- Mesele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Zıddına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Ceset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü, Meyit, Naaş
- Mey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Şarap
- Teorikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramca
- Tümevarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usa Vurma Yolu, İstikra
- Selemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Zorlamasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Kolay
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Lehçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan
- Üremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- Diyalekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Mahşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Meşhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Tanınmış, Ünlü, Bilinen, Angın, Herkesçe Bilinen
- Çaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret, Hız, Sürekli Çalışma
- Ataletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntı
- Edabazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Bark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınılan Yer, Mesken, Ev, Yapı, Otel, Park, Bahçe
- Nebula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Tıksırıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Yağmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Tayf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Hayalet, Ruh
- Taba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütünrengi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü