Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Put kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Haç, Fetiş, Sanem, Tapıncak
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- Suvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Kaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Mühür
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Adalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türe, Doğruluk, Hak
- Huluskârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Anakara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta (Doğrusu ana kara olarak ayrı yazılır.)
- Lipom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağur
- Sirkeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Etli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun, Kalın
- Duşaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
- Açkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Cila, Perdah, Açar
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Badik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Aygın Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Vurgun
- Sahtekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
- Direşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebat
- Sorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Problemli
- Üstüvane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir
- Alışılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat, Olağan
- Büyüklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür
- Eklenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, İlişik
- Yüzükoyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzüstü
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Bergüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Kifayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Yetmek
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Yükseköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü