Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ahenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ezgi, Harmoni, Beste
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Hurdahaş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Fıtraten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Ren Geyiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maral
- İçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
- Estağfurullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aman Efendim, Rica Ederim, Öyle Söylemeyin, Utandırıyorsunuz Efendim
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Bağdaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
- Tahıldöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düven
- Kemre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Tezek
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Donanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Süslenmek, Tezyin Etmek
- Hatasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgısız, Doğru
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Tutulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutulmuş, Mevkuf
- Yaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Elulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yamak
- Çokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Safahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evreler, Safhalar
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Sofra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desterhan
- Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Kapüşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
- Katılımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege
- Otokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
- Köşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunsuz
- Şallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Şaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut, Kuldur, Soygunçu
- Çakır Pençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü