Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Suçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Ati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Gelecek
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Feraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Umumen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Başıdinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Tensik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Tezyit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Saymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Kavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap, Mahfaza
- Kondu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
- Yeygi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Umum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Kıvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuluk, Tav, Yoğunluk
- İrsaliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderi
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Çözülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Zemmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak, Kötülemek, Yermek
- Takoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Beş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Harbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Ziyalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Münevver
- Sadık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Doğru, Gerçek, İçten Bağlı
- Uzun Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü