Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Dilmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirici, Çevirmen, Tercüman
- Küf Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Orojeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağoluş
- Yokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rampa, Bayır, Çıkış
- İflas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batkı, Fiyasko
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Narenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Zikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Söyleme
- Sıska kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Kuru, Zayıf, Kaknem
- Kutup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
- Nalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakman, Takunya
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Tesettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtünme
- Obur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Islak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Kıyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar, Mükemmel, Zalim
- Övünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokalanmak, İftihar Etmek, Temeddün Etmek
- Şerif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Soylu, Temiz
- Tespit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
- Belletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Kifayetlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa
- Şeref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Ün
- Yarımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Softalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık
- Hücum Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Çatmak, Saldırmak, Sarmak, Yürümek
- Garet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soymak, Yağmalamak
- Düşünce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Endişe, Fikir, Kanaat, Kanı, Kaygı, Mülahaza, Mütalaa, Nabız, Niyet, Rey, Sıkıntı, Tasa, Tasarı, Tasavvur, Karar
- Gıdasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besinsiz
- Takrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- Muhtemelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olasıca, Belki, Olabilir
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü