Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Üsteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr, Tekit
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Takas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Kovuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip Etmek
- Mağşuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Husus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Bizatihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
- Kapsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul
- Şahadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Müddeiumumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savcı
- İblis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci
- Kaçıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak, Sızıntı
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Jeomorfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilim
- Akmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Kâfir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
- Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Karakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgun
- Kavlükarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Sözleşme
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Niçe Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçar
- Stil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, Biçem, Tarz
- Kızoğlankız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Düğümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Kezzap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitrik Asit
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Ünsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
- Yeşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Ezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Hadiseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylı
- İmla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, Yazım
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü