Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhtemelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olasıca, Belki, Olabilir
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Yalçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Çıplak, Sarp, Dik, Kaygan
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Boşaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
- Paragraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümce, Fıkra
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- İstihza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
- İstihlak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- Sıdk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Havale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme
- Hürmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- İhmal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Terk Etmek
- Kilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Garez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Vadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Kavrayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
- Bakımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Orman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşe
- Keçi Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- İncimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Batı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garp, Günindi
- Kayırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
- Martı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gagayı
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Numune kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
- Web kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Tor
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- Zemmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak, Kötülemek, Yermek
- Gaip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik, Bilinmez, Görünmez Alem
- Dahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- Açma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi, Şerh
- Çürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birader, Küçük Bacı, Küçük Kardeş
- Prospektüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarife, Tanıtmalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü