Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Refakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık
- Baltalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
- Yılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek
- Nevroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
- Simültan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Göreceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafi, Nispi
- Yolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- Eke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
- Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
- Bulutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Çobanyıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan, Venüs
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Mahsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Cümle Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Ruhsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Yığma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- İstelagmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Murahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Tuluatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlamacı
- Beşbıyık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula
- Kısacası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılı, Velhasıl
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Kabar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Müstacelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilikle, Çabucak
- Şaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut, Kuldur, Soygunçu
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Nakliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Buyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir, Ferman, İrade, Egemenlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü