Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Mantık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usbilim
- Rövanş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Oyun
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- Vasl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
- Basılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbu
- Düzeltici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Oysaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâlbuki, Meğer, Oysa
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Hurdahaş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Modernizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilikçilik
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
- Mihmanhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konakçı, Otel
- Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Şahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Işıldamak, Kükremek, Parlamak
- Kalantor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Olgunlaşmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Olmamış, Tor
- Belkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Komünist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızıl
- Yapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Görevlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek
- Vana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Valf
- Tabakalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmanlaşmak
- Cazibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekim, Hava, Alım, Alımlılık, Çekicilik, Albeni
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Metis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Azma, Melez
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Adamakıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Bir Güzel, Güzelce, Enikonu, Gayet, Kıyasıya, Güzel, Pir
- Erek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, Hedef, Maksat, Murat
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Kümbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
- Gayri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü