Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elekmemek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Pürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmen
- Semizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek
- Damgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Sundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Vaveyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Hay Küy
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Gözü Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretli
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Artağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Artımlı, Bereketli
- Sosyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Yetişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Yetişmiş
- Denizanası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medüz
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Abajurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpaklı, Siperli
- İpucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
- Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Ezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Namütenahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Yalpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç
- Herze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Anlamsız, Saçma, Saçma Söz, Zevzeklik
- Çurçur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Ermiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eren, Aziz, Evliya, Veli
- Öze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü
- İhtiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
- Ceset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü, Meyit, Naaş
- Abartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
- Kabin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü