Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sosyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Acılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Kıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- İşaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Ömürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Ebedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Bengi, Ölümsüz, Bitmeyen
- Fason kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Retorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
- Argüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
- Işılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parlamak
- Nakolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakar
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- Münhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Görmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Ay Ağılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hale
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Aks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Şopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küstah, Şımarık, Yaramaz
- Anlayışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
- Kondüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
- Paralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek
- İnfial kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenme
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
- Yalıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak; Fakir; İnsan, İnsanoğlu
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Uzaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Bitişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık, Kavuşuk, Yandaki, Komşu
- Olumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadsıma, Nefi, Selp
- Şamil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü