Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Doğuşlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Değinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Temas
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- İnikâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Gafilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Çapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketmen, Külünk, Lenger, Levber
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Âşık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Paranoyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli
- Yine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Gene, Yeniden
- Radyoaktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın Etkin
- Muhayyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayali, Hayal Edilmiş, İmgelenen
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Kayra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Atıfet, İnayet
- Legal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru
- Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok, Varlıklı, Zengin
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Emrivaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
- Değinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
- Seferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolcu
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Bilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrfan, Vukuf
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Randevu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşma, Görüş
- Çıngırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zıngırağı
- İrdeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Çıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halat Ucu
- Huluskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
- Yeminli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlı
- Diyelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü