Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Abajurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpaklı, Siperli
- Yafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etiket
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Müzaheret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- İçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam, İçecek, İspirto, Tütsü
- Gök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
- Artırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf, Tutum, İktisat
- İhtiyar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Mağdurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- İç İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahilî İşler
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- İleri Gelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşraf
- Sayman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebeci, Muhasip, Hesap Uzmanı
- Devrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak
- Evveller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Cemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik, Gökçenlik, Yüz Güzelliği
- Kulüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
- Muvasalat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Harici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan, Yabancı, Dış
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Tediye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- Murdarilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omurilik
- Dublaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslendirme, Sözlendirme
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Merkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
- İtminan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenme
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Taziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı, Taziye
- Konsantrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşma, Derinleşme
- Veli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Ermiş, Mukaddes, Pak, Sorumlu, Eren
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Etki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Dayanaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü