Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Köndelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Çaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
- Not Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Bağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak Etmek
- Tağyir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Repertuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- Apse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi
- İltifat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Dirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Yaşam; Yaşama Gücü
- Islakkarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Ürkek
- İçi Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Kof
- Yalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
- Cemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
- Oğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velet
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Tırmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Abiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Berhudar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Emekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
- Hengâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Zaman
- Tarazlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Büküç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Yoğurt Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü