Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Kapela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapka
- Son Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Limit
- Canavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dev, Ejderha, Kurt
- Karizmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkileyici, Ergisel
- Ayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Devamlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik
- Argın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
- Adilane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletçe, Hakça, İnsaflıca
- Abatlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşme, Şenlenme, Yakşılaşma
- Batış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Harçenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Minimini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
- Sarkıntılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşma, Tecavüz
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Soydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemcins
- Tasarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur, Dizayn
- Delme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Dirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Sövüşçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
- Gayrikanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Çaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı, Diken
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Bulutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebülöz
- Ipıssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Parsellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Verecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü