Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Altüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Çağ, Aralık, Saat, Adar, Devir
- Paket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama
- Dondurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Sağlığını Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Beddua Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Lanetlemek
- Silkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Çiçek Bozuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çopur
- Aldırışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Aldırmaz, Lakayt
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Varmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Erişmek, Çıkmak, Dayamak, Dayanmak, Evlenmek, Gelmek, Gitmek, İnmek, Kavuşmak, Tutmak, Vasıl Olmak, Yetişmek
- Hamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banyo, Sıcak, Arınak, Yunak, Isıdam
- Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Toksin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı
- Konfirme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Anca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle
- Kaçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firari
- Ölümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fani
- Ferz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vezir
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Taksim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüştürme, Bölme
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Aydınlatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavzih
- Borç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Avantür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Serüven
- Kılavuz Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Eloğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, El, Koca, Yabancı
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Hantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abullabut, İri, Kaba, Kocaman, Yavaş
- Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü