Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Stilist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
- Hanedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık, Sülale, Büyük Aile
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Yetki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salahiyet, Hak, Mezuniyet
- Abdarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfadelilik, Manalılık, Tesirlilik
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Kurye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Ulak
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Güçlükle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Hayati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Yaşamsal
- Muvaffak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarmak
- Prediksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Vıyıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
- Cila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatıcı, Gösteriş
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Merkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Yönetilebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Eskiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Düven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıldöven
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Oda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Hapsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türme
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Hırtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Çalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Sakat
- Minkab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Madam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
- Bigâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
- Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü