Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- İmtina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme
- Akrobasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambazlık
- Evkaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıflar
- Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak
- Olağanüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Dehşet, Fevkalade, Gayriadi, Harikulade, Mucize, Sıra Dışı
- Tekrarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek, Tekrar Etmek
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Müşteki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Taalluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
- Övünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
- Balçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamur, Kil
- Cevaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Kaderci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcı
- Tantanalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Görkemli, Patırtılı
- Artağanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket
- At Bakıcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyis
- İçi Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Sınırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Dar, Münhasır
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Emperyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı, Sömürgeci
- Gür Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürül Gürül
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Dimağçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyincik
- Rüzgârlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
- Sarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Palmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
- Doğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
- Kıvırcık Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Seçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Durmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız
- Helezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helis, Kıvrımlı, Yılankavi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü